5 Aralık 2007 Çarşamba

Maden Suyu ve Soda Hakkında Yanlış Bilinenler

Maden Suyu’nun Sağlığımız Açısından Önemi ve Bilinmeyen Yönleri.
Anatolya, Türkiye’deki sağlıksız tüketim ve beslenme sorunlarından yola çıkarak, maden suyunun bilinmeyen yönlerini ve sağlımız açısından değerini ortaya koyan bir araştırmayı Basın Klübü aracılığı ile tüketiciye sundu.

Özellikle likid grubunda yer alan hızlı tüketim ürünlerinde tüketici nezdinde sağlığın önplana çıkartılması gerektiğinin altını çizen Anatolya Genel Müdürü Mualla Çelik Hıdıroğlu, Anatolya’da bu yönde yapılan çalışmaların hızlandırıldığını söyledi. Hıdıroğlu ayrıca, hamilelikten cilt sağlığına kadar bir çok yönden sağlıklı yaşamda önemli rol oynayan maden suyu tüketiminin Türkiye’de kişi başı yılda 3 litre olduğunu, Avrupa’da ise bu oranın yılda 150 litreyi bulduğunu vurguladı.

Maden suyunun sağlığımız açısından bilinmeyen yönlerinin ön plana çıkartılması için tüketiciyi bilinçlendirme kampanyalarının yapılacağını söyleyen Anatolya Reklam Koordinatörü Uğur Aksay, konunun hassasiyetine değinerek, Anatolya’nın bu misyonu üstlendiğini fakat diğer maden suyu üretici firmaların da “Tüketiciyi Bilinçlendirme Kampanyaları”na destek vermeleri gerektiğini söyledi. Anatolya Basın Klübü bünyesinde maden suyunun bilinmeyen veya yanlış bilinen yönlerinin ortaya konduğunu belirten Aksay, sağlımız açısından önem taşıyan bu özelliklerin reklam kampanyalarında da vurgulanacağını bildirdi.

İşte maden suyunun sağlığımız açısından önemi ve bilinmeyen yönleri:

“doğru” bilinen “yanlışlar”
“yanlış” bilinen “doğrular”

“Maden Suyu” ile “Soda” arasında ne fark vardır ?


Maden Suyu, içerdiği tüm mineraller ve karbondioksit gazı ile birlikte yeraltındaki çatlaklardan yol bularak yeryüzüne çıkar ve tamamen “doğaldır”. Soda ise su ve sudan yapılan içeceklere üretim esnasında karbondioksit gazı basılmasıyla elde edilen ve tamamen “yapay” olan bir içecektir.

Maden Suyu “asitli” midir ?


Halk arasında “asitli” denilen içeceklerde aslında kastedilen, içeceğin içindeki “karbondioksit” gazıdır. Karbondioksit gazı dilimiz ile temas ettiğinde geçici olarak tat algılayıcılarını uyuşturduğu için içimi kolaylaştırmaktadır. Gazlı içecek üretiminde çok özel proseslerle üretilen ve % 99,99 saflıkta gıda üretimi için özel karbondioksit gazı kullanılır.

Günde ne kadar Maden Suyu tüketebiliriz ?


Sağlıklı bir bünyeye sahip olmanın yolu dengeli beslenmekten geçer. Esas olan, tükettiğimiz gıda ve içeceklerin sağlıklı olanlarını seçmeye özen göstermektir. Kolalı ve yapay içecekler yerine doğal kaynak suyu ve maden suyunu tercih etmeliyiz. Doğal suların içerdiği zengin mineraller vücudumuzda vitaminlerin fonksiyonlarına yardımcı olurlar. İçerdiği zengin kalsiyum ve florür gibi mineraller nedeniyle özellikle çocuklar, bayanlar ve yaşlıların daha fazla maden suyu içmeleri gerekir. Uzmanlar günde en az 2 litre civarında su ve maden suyu gibi “yararlı sıvı” tüketilmesini önermektedirler.

Çocukların maden suyu içmesi zararlı mıdır ?


Maden suyunun bilinen hiçbir zararı olmayıp, aksine vücudumuza sayısız yararları vardır. Büyüme çağındaki çocuklar kalsiyum, demir, çinko, florür gibi minerallere yetişkinlerden daha fazla ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyacı karşılamanın en iyi yolu bolca süt ve doğal suları tüketmeleridir. Maden suyunun içerdiği kalsiyum kemik yapısının, florür ise ağız ve diş sağlığının gelişmesi için son derece yararlıdır.

Hamilelikte maden suyu içilir mi ?


Hamilelik, beslenmeye özellikle dikkat edilmesi gereken bir dönemdir. İnsan vücudu bebeği besleyebilmek ve gelişmesini sağlamak için normalden daha fazla gıda, sıvı, mineraller ve vitaminlere ihtiyaç duyar. Bu katkıyı doğal yoldan sağlayabilmek için, hamilelikte düzenli olarak maden suyu tüketimi tavsiye edilmektedir.

Maden suyu cilde yararlı mıdır ?


Maden suyunun içerdiği zengin mineraller vücudumuzun birçok bölgesine olduğu gibi cilt için de yararlıdır. Piyasada sprey şişelerine doldurulmuş ve yüze püskürtülerek kullanılan maden suları satılmaktadır.

Maden suyu böbrek taşı yapar mı ?


Bu konuda kamuoyunda yanlış bir bilgilendirme mevcuttur. Böbrek taşlarının oluşumunda ana neden, yetersiz miktarda sıvı tüketimidir. Başka bir deyişle, yaşamı boyunca yeterli ve düzenli miktarlarda su ve maden suyu tüketmeyen insanlarda böbrek taşı oluşumu hızla meydana gelmektedir. Bu duruma gelmiş ve böbreklerinde taş oluşmuş insanların maden suyu tüketmeleri tavsiye edilmez ancak esas olan, düzenli ve yeterli miktarlarda su ve maden suyu tüketerek vücudumuzu bu gibi etkenlerden korumaktır.

Avrupa'da ve Türkiye'de kişi başına yıllık maden suyu tüketimi ne kadardır ?


Avrupa'da insanlar kişi başına yılda 150 litre maden suyu tüketirken bu oran Türkiye'de 3 litrenin altındadır. Ülkemiz aslında Avrupa'nın doğal mineralli sular açısından en zengin coğrafyasına sahiptir ancak, yıllık 65 milyon litre olan bu kaynağın sadece yüzde biri şişeleniyor, yüzde doksandokuzu boşa akıyor. Süt ve süt ürünleri tüketiminde de Avrupa ile aramızda benzer oranlar olduğu için, neticede ulusal beslenme kültürü ile bağlantılı ilginç tablolar ortaya çıkıyor. Örneğin bu beslenme kültürü sayesinde Avrupalı kemik erimesi gibi hastalıkları nadiren duyarken Türkiye'de belirli yaş ve cinsiyet gruplarında kemik erimesi oranları % 30 larda yaşanıyor. Bunun en önemli nedeni, yaşam boyunca düzenli olarak tüketilen süt ve doğal suların miktarlarındaki, bu yol ile alınan doğal kalsiyum takviyesindeki büyük farklılık.

PET Şişeler ve Plastik Kapaklar sağlıklı mıdır ?


Hammaddesi bir petrol türevi (resin) olan PET (PolyEthylene Terephthalate) şişelerin kullanımı tüm dünya içeceklerinde başdöndürücü bir hız ile artmaktadır. Hepimiz cam ambalajın sağlıklı olduğunu biliriz ancak camın sağlığı konusunda teoride ve pratikte bazı küçük ama önemli nüans ayrılıkları bulunmaktadır. Cam ambalajların en büyük tehlikesi, tüketicinin kontrolü dışında tekrar tekrar kullanılmalarıdır.

Başka bir deyişle bir önceki kullanımından sonra nereye atıldığı, nerelerde, hangi koşullarda ne kadar süre ile beklediği, nasıl temizlendiği tüketici tarafından bilinmeden içerisine tekrar içecek doldurulup satılması ve kullanılmasıdır.

PET şişeler preform denilen parçalar yaklaşık 200 derecede ısıtılarak (tıbbi sterilizasyon 134 derecedir) yüksek basınçta şişirilir ve saniyeler içerisinde doldurularak kapaklanır. PET şişede satın alınan içeceklerde “o şişenin kapağını ilk defa sizin açtığınızın garantisi” vardır. İçtikten sonra da atılır ve kesinlikle tekrar kullanılmaz.

AIDS ve Hepatit gibi çağın tehlikeli hastalıkları arttıkça, içeceklerde PET şişe kullanımı da gelişmiş ülkeler başta olmak üzere hızla artmaktadır. PET teknolojik yönden günümüzde bilinen en sağlıklı yapay gıda muhafaza malzemesidir ve bu yüzden kullanımı hızla yaygınlaşmaktadır.

Kapak konusunda da benzer bir durum söz konusudur. PET şişelerde kullanılan PE (polyEthylene) kapaklar, cam şişelerde kullanılan metal taç kapaklara oranla sağlık açısından daha uygun olmalarının yanı sıra, gazlı içeceklerde tekrar kapatılabildikleri için daha kullanışlıdırlar.

Maden suyu son kullanma tarihinden sonra bozulur mu?


Maden suyu kapağı açılmaz ise kesinlikle bozulmaz. Ürünlere son kullanma tarihi konulmasının tek nedeni, dolumdan sonra belirli bir süre geçtiği zaman sadece kapak ve ambalajdan dışarıya karbondioksit gazı kaçması ve azalmasıdır.

Düzenli maden suyu tüketimi ile bazı hastalıklar arasında bağlantı var mıdır ?


Maden suyunda zengin olarak bulunan minerallerden magnezyum, hücre içerisinde potasyumdan sonra en yoğun olarak bulunan katyondur. Hücre zarı, hücre içi ve hücre çekirdeğindeki birçok biyolojik olaylarda etkilidir ve kas ile sinirlerdeki elektrik uyarılarının iletilmesini sağlar. Kalp ve damar hastalıkları ile çok ilgisi vardır. Enfarktüs geçiren insanlarda magnezyum düşüklüğü saptanmıştır. Damar sertliğine yol açan damarlardaki yağ ve kalsiyum birikmesi de magnezyum eksikliğinden oluşur.

Sodyum vücut sıvılarında en fazla bulunan elementtir ve sıvı dağılımı ile sıvı dengesinin düzenlenmesini sağlar. Ayrıca asit-baz dengesi ve sinir uyarılarının taşınması en önemli görevlerindendir.

Kalsiyum vücudumuzda en fazla bulunan elementtir. Kemik yapısının yanı sıra kas kasılmalarının düzenlenmesine, sinir uyarılarının taşınmasına, hücre zarlarında iyon değişimine, hormonların, sindirim enzimlerinin ve nörotransmitterlerin salgılanmasına yardımcı olur. Yaşla ilgili kemik kayıplarını ve kırılmalarını önler. Kalsiyum sadece süt ve doğal sularda bulunur. İçerisinde kalori ve kolesterol olmadığı için maden suyu, kalsiyum açısından süte en iyi alternatif olmaktadır.

Bikarbonatlar, magnezyum, sitratlar, sodyum, flor ve kalsiyum maden suyunda bulunan doğal dengeleri ile, ürolojik hastalıkların seyri ve özellikle ameliyat sonrasında çok etkendir. Böbrek taşlarının tekrarlamasını önlemenin en kolay, en pratik ve doğal yolu bu sıvıları bolca tüketmektir.

Bikarbonatlı sular alkali yapıları sayesinde mide asiditesini nötralize eder ve bu özelliği nedeni ile peptik ülser hastalığının tedavisinde önemli rol oynarlar. Yine fonksiyonel mide ve bağırsak hastalıklarında semptomları azaltıcı etkileri vardır.

Kalsiyum ve magnezyum içeren sular bağırsak molaritesini azaltarak stress sonucu gelişen ishal gibi şikayetleri önlemede etkili olurlar. Sülfatlı sular safra salgılarını ve akımlarını arttırır.

Kalsiyum zengini doğal mineralli sular, menapoz döneminde kadınlarda ve ileri yaşlarda erkeklerde kemik erimesinin önlenmesi ve tedavisinde yeterli kalsiyum desteği sağlanmasında önemli bir seçenektir.
Kaynak:celiknet.com

Hiç yorum yok: