7 Şubat 2008 Perşembe

Güneş koruyucular hakkında yanlış bilinenler

Güneş koruyucular hakkında yanlış bilinen bazı cevaplar:

Yanlış: "Güneş koruyucu kullanmama gerek yok. Bütün gün içerideyim."
Doğru: Emin misiniz? UVA ışınlarının arabaların pencerelerinden, binalardan ve hatta uçaklardan kolaylıkla geçebildiğini hatırlayın...

Zamanınızın büyük çoğunluğu arabanın içinde, ofisinizdeki pencerenin kenarında ve kısa süreli olarak dışarı çıkarak geçiriyorsanız, mutlaka güneş koruyucu kullanmanız gerektiğini duyduğunuzda şaşıracaksınız...

Günlük SPF'si en az 15 olan güneş koruyucu, nemlendirici veya makyaj malzemeleri kullanmalısınız. Yanlış: "Güneş koruyucuları deniz kenarında sürmek etkisini 2 kat artırır." Doğru: Güneş koruyucu kremler cildiniz tarafından 30 dakikada emilir. Bu nedenle plaja gitmeden veya güneşe çıkmadan 30 dakika önce evde sürüp çıkmanız gerekir.

Yanlış: "SPF 15 faktörlü, nemlendirici, SPF 15 faktörlü fondöten ve SPF 15 faktörlü pudra kullanıyorum. Yani toplam olarak 45 SPF faktörle korunuyorum."

Doğru: Üç SPF 15 faktörlü ürün kullanırken, sadece SPF 15 faktörle korunmuş olursunuz. Bunların toplamı diye bir durum söz konusu olamaz. Eğer farklı SPF değerli ürünler kullanırsanız yüksek koruma elde edebilirsiniz.

Yanlış: "Dışarı çıkarken sadece bacaklarıma ve kollarıma güneş koruyucu sürüyorum. Elbisemin altına sürmüyorum. "

Doğru: Burada dikkat etmeniz gereken bir nokta var. Giyinik olmanız tam olarak güneşten korunacağınız anlamına gelmez. Pamuklu bir tişört SPF 5 ve uzun bir şort minimum SPF 15 faktörü kadar koruma sağlar.

Güneş koruyucularla ilgili 3 soru ve cevapları!

Neden büyüklerimiz güneş kremi kullanmamalarına rağmen oldukça sağlıklı ve iyi görünüyorlardı?
Ne yazık ki büyükanne ve babalarımızın yaşadıkları dünyadan farklı bir gezegende yaşıyoruz. Ozon tabakası eskisinden olduğundan daha ince olduğu için güneş ışınları cilde daha fazla zarar verebiliyor. Dahası, binlerce, yüz yıllarca önce bu tür koruyucu ürünleri üretmek mümkün değildi..

Fiziksel ve kimyasal özellikli güneş koruyucular arasındaki fark nedir? Kimyasal özellikli olanlar daha mı sağlıklıdır?
Fındık kabuğunun içi zamanla kurur, güneşin dolaylı etkilerinden korunamaz. Fiziksel güneş koruyucuların etkisi bu şekildedir. Cildin sadece dış yüzeyi korur. Kimyasal güneş koruyucular ise, hem cildi zararlı ışınlardan korur hem de etkilerini güvenli olarak yok eder. Ayrıca, satışa sunulmadan önce farklı ve ayrıntılı testlerden geçirilmişlerdir. Bu tür
güneş koruyucular, cilt tarafından emilir ve idrarla atılır. Fiziksel güneş koruyucular ise, sadece cildin dış yüzeyinde kalır, vücut tarafından emilmez. Sonuçta; hamile veya emzikli anneler kimyasal güneş kremlerinden uzak durmalıdır. Kendileri ve 5 yaş altı çocuklar için fiziksel (Physical sunscreen) özellikli güneş koruyucu kremler kullanabilirler. Eğer
hassas bir cildiniz varsa ya da kimyasal güneş koruyucuları tercih etmiyorsanız, fiziksel güneş koruyucular mükemmel bir seçenek olabilir.

Eğer güneş koruyucu sürersem D vitamininin yararlarından faydalanabilir miyim?
D vitamini herkes için önemli bir vitamindir. Yapılan araştırmalarda insanların yeterince D vitamini almadığı tespit ediliyor. Yaklaşık 15 dakika güneşte kalmak D vitamini seviyesini yükseltiyor. Dermatologlar ise, tüm gün güneş altında kalmanın cilt için oldukça zararlı olduğunu belirterek, D vitamin ihtiyacının güneşte uzun saatler beklemek yerine, yiyecekler ile vitamin ilaçlarından alınmasını tavsiye ediyor. Kaynak: http://www.meleklermekani.com

GÜNEŞTEN KORUNMA FAKTÖRLERİ (SPF) HER ÜLKEDE AYNI MIDIR?


Pratikte, faktörler arasında pek çok nedenden kaynaklanan farklılıklar vardır:

* Yöntemler farklı şekillerde uygulanmaktadır ve referans solar spektrumun kompozisyonunda farklılıklar vardır;
* Test edilen insanlar güneşe farklı derecelerde maruz kalmaktadır;
* Prototipler ve ortalama güneşe maruz kalma seviyeleri farklıdır;
* Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri arasında bu fark % 30'a kadar çıkabilmektedir.

Güneşe maruz kalma işlemi başlamadan önce, farklı fototiplere sahip gönüllülerin seçilmesi ana faktördür. Üç sınıfa ayrılan 20 kişi ideal olarak kabul edilir.

60 VE ÜSTÜ FAKTÖRLER ONAYLANMIŞ MIDIR?

60 veya daha üstü faktörlere sahip ürünlerin pazarlanması pek çok nedenle onaylanmaktadır:

* Foto toksiklik ya da foto allerji veya foto tepki nedeniyle özel reaksiyonlar gösteren insanlarda anormal reaksiyonlar, normal süjelerde eriteminin tetiklendiği eşiğin çok altındaki asgari güneş ultraviole radyasyonu miktarıyla dahi ortaya çıkabilir. Bu durum, sadece 60 ya da daha üstü güneş koruması kullanarak ya da giyinerek elde edilebilecek normal eritema dozunun düşük bir yüzdesini temsil etmektedir. SPF 64 olan bir ürün UV ışınlarının sadece % 2'sinin geçmesine izin verir.
* Çok açık renk ve zor yanan bir cilde sahip çocuk ya da yetişkinlerde, normal süjelerde kozmetik olarak kabul edilebilir ve uygun bulunan miktar yaklaşık olarak testlerde kullanılan miktarın dörtte biri kadardır.

Genel olarak, güneş koruyucusu doğru olarak kullanılmamaktadır: Tüketiciler koruyucu miktarın sadece dörtte biri ile onda biri arasındaki bir miktarı kullanmaktadırlar. Minimum etkin doz 1.5 mg/cm2'dir. Halkın bilinçlendirilmesi için çaba harcamanız gerekmektedir.

2 mg/cm2 doz güneş koruyucu cilde yayılır. Ancak, tüketicinin kullandığı ürünün SPF'si 15'ten düşükse ve yetersiz kullanıyorsa, koruma faktörü etkili olamaz.

BİR ÜRÜNÜN GÜVENİLİRLİĞİNİ DEĞERLENDİRMEK İÇİN KORUMA FAKTÖRÜNE GÖRE KARAR VERİLEBİLİR Mİ?

Güneş koruması açısından güvenilirlikten söz ediyorsak EVET. Yine de, yüksek güneş koruması içeren ürünlerinin UVA ve UVB koruması arasında bir uyuma sahip olmaları gerekmektedir.

UVB koruması güneş yanığına karşı koruma sağlar, dolayısıyla bir uyarı işaretidir. UVB'ye korunurken UVA'ya karşı korunmamak orta ile uzun vadede zararlara neden olabilir, aynı şekilde UVA ışınlarına fazla maruz kalmak geri dönüşü olmayan uzun vadeli lezyonlara sebep olabilir.

Genel olarak güvenlikten söz ediyorsak, cevap HAYIR'dır. Güneş koruması tek başına bütün güneş ürünlerine özel olası riskleri yeterli şekilde kapsamaz (tahriş, allerji ya da toksik potansiyeli), bunlar ayrıca değerlendirilmelidir.

SPF sınırları özellikle fotostabilite ve zararsız UVB/UVA oranı ile belirlenir. Günümüzde halen mevcut her ürünün farmasötiğine bağlı bir fotostabilite indeksi yoktur. UVA ve UVB korumasını birleştiren yüksek kaliteli ürünler kullanmak, organik ve mineral filtrelerin birleşimi ve farklı tüketici isteklerinin karşılanması güvenlik için en iyi garanti olarak görünmektedir. Güneş koruyucularının neden olduğu ışığa karşı hassaslaşma oksibenzon ortaya çıktığından beri en önemli problemdir; bu madde, çeşitli terapötik bileşenlerle çapraz allerjiye neden olan bir fotoallerjendir. Kaynak:http://www.eczanemonline.com.tr

Hiç yorum yok: